OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI

OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI
OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI

13 Temmuz 2014 Pazar

BENTONİT MADENİ

BENTONİT MADENİ
BENTONİT MADENİ
Dünya rezervinin yüzde 20'si Türkiye'de bulunan bentonit madeni, yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Yaklaşık 300 milyon tonla dünya rezervinin yüzde 20'si Türkiye'de bulunan söz konusu maden, özellikle Tokat, Edirne, Çankırı, Ordu, Giresun ve Konya'daki rezervlerden çıkarılarak ihraç ediliyor. Kedi kumu olarak da kullanılan ve bir çeşit kil olan bentonitten, ilaç, kağıt, lastik sanayinde dolgu maddesi, çimento ve seramik sanayinde ise katkı maddesi olarak yararlanılıyor.
Bentonit, yemeklik sıvı yağların ağartılması, şarap ve meyve sularının berraklaştırılması, sondaj, kozmetik, boya, tekstil, döküm ve inşaat alanlarında da yaygın kullanılıyor.
Türkiye dışında ABD, Rusya, İngiltere, Yunanistan, Almanya, Japonya, İtalya ve İspanya, önemli rezervlere sahip diğer ülkeler olurken, özellikle ABD, İngiltere, Almanya ve Japonya madeni çıkartmak kadar işlemekte de dünyada önemli yere sahip bulunuyor.
Birçok ülkede bentonit madenlerini işleten ABD, Alman ve İtalyan şirketleri, dünya rezervinin 5'te 1'ine sahip Türkiye ile de yakından ilgileniyor. Almanya merkezli Süd-Chemie AG Ordu-Fatsa'daki, ABD merkezli Amcol International Edirne Enez'deki rezervleri işletirken, bazı İtalyan şirketlerinin Ankara'da yeni açılacak sahayı işletmek için girişimlere başladıkları, satın almalarla ilgili oldukları öğrenildi.
"EN DEĞERLİSİ SODYUM BAZLI"
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Arol, bentonitin sodyum ve kalsiyum olmak üzere iki çeşidinin bulunduğunu belirterek, bunlardan en değerli ve en zor bulunanın sodyum bazlı bentonit olduğunu söyledi.
Sodyum bazlı bentonit yataklarının çok büyük bölümünün Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yer aldığını ve bu yatakların bir Türk şirketi olan Samaş AŞ tarafından işletildiğini bildiren Arol, "Bentonit kendi ağırlığının 6-7 katı miktarda suyu içerisinde tutabilen bir özelliğe sahip. Bundan dolayı eski dönemde çocuk bezi olarak da kullanılırmış. Günümüzde ise yaygın olarak ürünlerde kıvamlaştırıcı olarak yararlanılıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin bentonitten yeterince faydalanamadığını dile getiren Arol, hammadde olarak çıkan bentonitin işlenerek ülkeye geri geldiğini, bunun da ciddi katma değer kaybına neden olduğuna dikkati çekti.
Kaynak: AA

3 Şubat 2013 Pazar

TÜRKİYE PETROLLERİ - BARBAROS HAYRETTİN PAŞA SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ


TÜRKİYE PETROLLERİ SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ
TÜRKİYE PETROLLERİ SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ


TÜRKİYE PETROLLERİ - BARBAROS HAYRETTİN PAŞA SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ

Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) 130 milyon dolara satın aldığı sismik araştırma gemisine Barbaros Hayrettin Paşa adı verildi. 84 metre uzunluğunda olan ve helikopter pisti bulunan gemi, iki ve üç boyutlu sismik veri toplayabilecek.

Karaların ardından denizlerde petrol aramacılığına hız veren TPAO, yaklaşık 7 aydır satın almak için görüşmelerini sürdürdüğü sismik araştırma (deniz tabanın ve altının incelenmesi)gemisinde mutlu sona ulaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın alındığını açıkladığı gemiye, daha önceden duyurulduğu üzere Ünlü Türk Denizcisi ''Barbaros Hayrettin Paşa''nın ismi verildi.

Norveçli Polarcus firmasından 130 milyon dolara satın alınan, yaklaşık 84 metre uzunluğunda olan ve Skorsky helikopter iniş pisti bulunan gemi, iki ve üç boyutlu sismik veri toplamayabilecek. Yön ve pozisyon tayinini uydu haberleşmesi ile otomatik olarak yapabilen 2011 yapımı ''Barbaros Hayrettin Paşa'', her biri 6 bin 300 metre uzunlukta 8 jeofon kablosu çekerek kayıt yapabilirken, daha uzun kablo boyuna ihtiyaç olması halinde ise 6 adet 8 bin 400 metrelik veya 4 adet 12 bin metrelik kablo çekme kabiliyetine sahip.

Rengini Türk Bayrağı'ndan alacak
Norveçli Polarcus firmasının kurumsal rengi olan yeşil renkteki gemi, gümrük ve liman kayıt işlemlerinin ardından Türk Bayrağı'nın renkleri kırmızı-beyaza boyanacak.
Bugün Çanakkale Boğazı'ndan geçmesi planlanan ve akşam saatlerinde İstanbul'a ulaşması planlanan ''Barbaros Hayrettin Paşa'', sismik araştırma alanında önemli bir boşluğu dolduracak.
İleri ki günlerde Beşiktaş İskelesi'ndeki Barbaros Türbesi önünde düzenlenmesi planlanan bir törenle kamuoyuna tanıtılacak gemi, önce Karadeniz'de ardından da Akdeniz'de çalışmalara katılacak.

''Sismik 1''den, ''Piri Reis''e
1974 yılında Ege Denizi'ndeki petrol arama çalışmalarını yürüten yabancı bandıralı bir geminin, İzmir Körfezi açıklarında uluslararası baskılar üzerine çalışmaları yarıda bırakmasıyla ortaya çıkan yerli bir araştırma gemisine sahip olma fikriyle, arama kurtarma ve mayın taramada kullanılan ''Hora'' gemisine Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra araştırma ekipmanları monte edildi.
''Sismik 1'' adı verilen araştırma gemisi, yıllarca MTA bünyesinde Ege, Marmara ve Karadeniz'de yüzlerce önemli bilimsel araştırma yürüttü. Geçtiğimiz yıllarda İTÜ Denizcilik Fakültesi'ne bağışlanmasının ''Sismik 1'', yerini Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü bünyesinde çalışmalar yürüten ''K. Piri Reis''e bıraktı.

Kıbrıs Rum yönetiminin Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama girişimlerine tekrar başladığı dönemde, Akdeniz'de stratejik çalışmalar imza atan ''K. Piri Reis'', önemli bir misyonu yerine getirmişti.
Kaynak: AA


POLARCUS SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ
POLARCUS SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ

TÜRKİYE PETROLLERİ LOGO - TPAO LOGO

18 Ocak 2013 Cuma

FRANSA'NIN MALİ İŞGALİ - FRANSA MALİ SÖMÜRGESİ

MALİ
MALİ

FRANSA'NIN MALİ İŞGALİ - FRANSA MALİ SÖMÜRGESİ

Afrika ülkelerindeki sömürge devletler yavaş yavaş uyanmaya başladı. Sömürge devletlerine karşı koymaya ve kendi bağımsızlık mücadelelerini vermeye başladı.Bunlardan biriside Mali. Asırlardır Fransız sömürgesinde kalmış, Fransız kan emicilerinden kurtulamamıştır Mali. Şimdi orada direniz başlatan halka terörist grup adını veriyorlar.

Sekiz ayrı bölgeden oluşan Mali'nin kuzeydeki sınırları Sahra Çölü'nün tam ortasına ulaşır. Ülke nüfusun çoğunun yaşadığı yeri olan güneydeki bölgede ise, Nijer ve Senegal nehirlerini içermektedir. Ülkenin ekonomik altyapısını başlıca tarım ve balıkçılık oluşturmaktadır. Mali'nin bazı doğal kaynakları altın, uranyum ve tuzdur. Mali, dünyanın en fakir ülkelerinden biri sayılmaktadır.

Dünya'nın gözü önünde Fransız işgali yaşanıyor. İşin en enteresan boyutu girmeye çalıştığımız AB Fransız işgaline tam destek veriyor. Bir başka enteresan boyutu ise bir ülkeye BM üyesi bir ülke ancak ve ancak BM çatısı altında müdahale edebilir. Aksi halde bu savaşın adı Fransa-Mali savaşıdır. ABD cephesi ise ortada Fransız savaşı yok diyor.

Burada anlatmak istediğim olay artık bizler gözümüzü açmamız gerekir. İT İTİ ISIRMIYOR. Siz hiç Rusya'nın savaş ilan ettiği bir bölgeye, AB, ABD veya Fransa'nın müdahale ettiğini gördünüzmü? Nerde kaldı BM ? Şimdi Fransa kendi sömürge bölgesinde savaş ilan ediyor. ABD ortada Fransız savaşı yok diyor. AB tam destek veriyor. Hala anlamıyorsunuz değilmi? Asya ülkelerinin ağzına bir parmak bal sür. Sivrilmemesi için o bölgelerde de rakipler (Çin, Taiwan, K.Kore) çıkar. Müslüman coğrafyasında istediğini yap. Müslümanların sırtından dünya geçiniyor. Bizim ülkemizde ise Kürt-Türk olayları... Bu topraklardan bir Selahaddin Eyyubi, bir Barbaros Hayrettin gibi komutanlar çıkmadıktan sonra Müslüman coğrafyasına rahat yok. Katliamların, sömürgelerin, savaşların adı daha çok insani harekat olarak geçer.

FRANSA MALİ SÖMÜRGESİ
FRANSA MALİ SÖMÜRGESİ

7 Ocak 2013 Pazartesi

FATİH PROJESİ


FATİH PROJESİ LOGO
FATİH PROJESİ
FATİH PROJESİ
Her geçen gün gündemde sıklıkla dile getirilen FATİH projesi millette heyecana sebep oluyor. Türkiye FATİH projesi ile ne kazanacak ne kaybedecek? Fatih projesinden ne kazanamayacağız?

Öncelikle belirtmek isterim ki FATİH projesine kesinlikle karşı olan birisi değilim. Bilgisayar çağı ile iç içe yaşamanın genç nesillere aktarılması ve öğretilmesi çok güzel bir gelişme. Ben ise çok farklı konulara parmak basmak niyetindeyim.

FATİH PROJESİ NE KAYBETTİRECEK?
Maalesef FATİH projesi gibi büyük bir projeden en çok ve tek faydalanacak bakanlık, birim ve kişiler; MEB, öğretmenler ve öğrenciler olacak. Neden maalesef diyorum. Çünkü bu kadar büyük bir proje (1.4 Milyar Dolarlık) teknoloji üreten firmalarımız tüm hızıyla montaj seri üretimi için altyapı çalışmalarına başladı.

Türkiye olarak ülkemde ne tablet bilgisayarın ekranı, ne belleği, ne grafik kartı üretilmiyor. Hiçbir donanım bu ülkede üretilip geliştirilmiyor. Zaten böyle bir altyapı Aselsan (askeri teknoloji şirketi) haricinde bir şirkette yok. Tamamen Çin, ABD, AB, Asya ülkeleri teknolojisi kritik bileşenleri üretsin; kurulacak Türk şirketleri de montajlasın. Made in Turkey, diğer namı YÜZDE YÜZ TÜRK MALI.

Pardus işletim sisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaşması adına güzel bir proje. Başkada güzel yanı teknoloji üretim adına maalesef yok. Peki bu kadar büyük bütçeli bir projeden nasıl istifade edebiliriz?

Evvela bu projeye başlanmadan önce altyapısı kurulmalı. Kastettiğim kesinlikle montaj altyapısı değil. Dillerde sakız olan Yerli Otomobilden çok daha büyük bir proje. Burada bu kadar bütçe ile çok rahat kendi Grafik Kartı, Bellek, Harddisk, LCD ekran altyapınızı kurabilir ve teknolojisini geliştirme adına büyük bir kazanım elde edebilirsiniz. Kendi (SONY, SAMSUNG, ATI, INTEL, AMD gibi teknolojiyi geliştirebilen global marka) markalarınızı oluşturabilirsiniz.

Tamam amenna. Hepsini bir anda yapamazsınız. Bu bir süreçtir. Altyapısı kurulmadan büyük beklentiler içine girilemez. Yalnız ilk başta atılması gereken adımları atmazsanız da (Donanım birimlerini geliştirmek için Ar-Ge merkezi, Donanım birimleri üretici markalarını oluşturmak) bir daha atamazsınız.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin en güzide teknoloji şirketi Aselsan bile askeri sistemlerdeki ekranları, monitörleri yurt dışından temin etmektedir. En azından Tablet Pc'nin ekranı yerli malı olsun. Bunu geliştirebilen bir şirket kurulsun.

Çok rahat öğrenci ve öğretmenlerin tablet bilgisayarlarında ödev konularını araştırabileceği bir arama motoru oluşturulabilir. İleride bu arama motorunun kapsamı genişletilerek Ulusal Arama Motoruna dönüştürülebilir. En azından Fatih projesi başlangıcında bu temel atılabilir. Bu kadar güzel ve mükemmel proje olan Fatih Projesiyle ile bir çok altyapı kurulabilir.

Ama maalesef benim gördüğüm FATİH projesinde de yerli sanayi hiç olup gidecek. Yerli sanayi kazanımı açısından değişen bir şey olmayacak. TÜBİTAK, ASELSAN gibi şirketlerin ürettiklerini ihaleye katılacak şirketlere kullanma zorunluluğu getirmedikten sonra bu projeden teknoloji kazanımı açısından 10 sene ümit beklememek lazım.

FATİH PROJESİ HABERİ
Dünyanın sayılı eğitim projeleri arasında yer alan FATİH Projesi için 2013 yılında 1.4 milyar lira ödenek ayrıldı. Projenin ihaleleri için hazırlıklar son aşamaya geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Birol Ekici, kapsamı ve hitap ettiği kesim itibarıyla dünyanın önde gelen eğitim projeleri arasında yer alan FATİH Projesi kapsamında, geçen yıl 17 ildeki 52 okulda pilot uygulama yapıldığını ve 13 bin 500 tablet bilgisayar dağıtıldığını hatırlattı.

ALTYAPI KURULUMLARINA BAŞLANDI
İlk planda, 5 ve 9. sınıf öğrencilerine dağıtımı yapılan bu tabletlerden 52'sinin arızalandığını, sadece bir tabletin de kayıp olarak kendilerine bildirildiğini söyleyen Ekici, ''Tablet dağıtımı yapılan okullar arasında özel eğitim kurumu bulunmamakla birlikte projenin birinci kısmındaki 3 bin 657 okul içerisinde tüm özel eğitim okulları bulunuyor'' dedi.

Temel eğitim ve ortaöğretim okullarındaki tüm dersliklere etkileşimli tahta ve internet altyapısı, çok amaçlı fotokopi makinesi, doküman kamera, öğretmenlere ve 5. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm öğrencilere tablet dağıtımı sağlandığını belirten Ekici, ilk aşamada 3 bin 657 ortaöğretim kurumunda etkileşimli tahta, yazıcı ve doküman kameraların kurulumunun gerçekleştirildiğini ve altyapı kurulumlarına başlandığını ifade etti.

NE AMAÇLANIYOR?
FATİH Projesi'nin bu kapsamda, ekonomik düzeyleri birbirinden farklı bölgelerdeki ailelerin eğitim kalitesini artırmayı hedeflediğini dile getiren Ekici, 5. sınıftan 12. sınıfa kadar bütün kitapların Eğitim Bilişim Ağı (EBA) altında elektronik ortamda tüm öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulduğunu hatırlattı.

Ekici, ''FATİH Projesi 21. yüzyıl vatandaşlığı becerileri olarak tarif edilen teknoloji kullanımı, etkili iletişim, analitik düşünme, problem çözme, birlikte çalışma ve işbirliği gibi becerileri geliştirerek öğrencilerimizi edilgen olmaktan çıkaracak ve eğitimde fırsat eşitliğini geliştirecek'' diye konuştu.

SÜREÇ ETKİNLEŞECEK
FATİH Projesi kapsamında şimdiye kadar yapılan ihalelerle 3 bin 657 ortaöğretim okuluna 84 bin 921 etkileşimli tahta, 3 bin 657 yazıcı ve doküman kamera alımı, 17 ilde 52 pilot okula tablet alımı, 3 bin 657 ortaöğretim kurumunun altyapısı olmayan 3 bin 362 ortaöğretim okulunun yerel alan ağı pasif üyeler ve aktif cihazlar kurulum işi ve genişletilmiş pilot uygulama için 49 bin tablet bilgisayar alımı yapıldığını anlatan Ekici, böylelikle sağlanan teknolojik unsurların daha etkin kullanımına ilişkin sürece adım atılmış olacağını belirtti.

Bu yılın ilk çeyreğinde okulların tümü için akıllı tahta, yerel alan ağı pasif üyeler ve aktif cihazların, komuta merkezinin ve veri merkezinin kurulumu ile 11 milyon öğrenci ve öğretmeni içeren büyük tablet ihalelerine çıkılacağını kaydeden Ekici, "Türkiye'nin ve dünyanın sayılı projeleri arasında yer alan FATİH Projesi planlandığı şekilde devam ediyor. Bu yıl 1,4 milyar lira bütçe ödeneği ayrılan projenin ihaleleri için hazırlıklar son aşamaya getirildi'' dedi.

FATİH PROJESİ

AKILLI TAHTA
AKILLI TAHTA
BİLGİSAYAR
BİLGİSAYAR
TABLET BİLGİSAYAR
TABLET BİLGİSAYAR
TABLET PC
TABLET PC

16 Kasım 2012 Cuma

İSRAİL GAZZEYİ VURDU - İSRAİL GAZZE

İSRAİL GAZZEYİ VURDU - İSRAİL GAZZE
İSRAİL GAZZE


14 Kasım günü İsrail gazzeyi gene vurdu. Gazete manşetlerini okuyuğ, lanet yağdırıp gene geçiştirilecek olay bu. Malesef gene İsrailin yaptığı yanına kar, gazzeye hüzün kalacak.

Türkiye yapması gerekeni neden yapmıyor? Neden hala strateji türetemeyen siyasetçilerimiz var? Türkiye Gazze ve Kudüs'e neden sessiz kalamaz? Neden Kalmamalı?

Türkiye'nin yapması gereken hareket çok basit.NATO, ABD müttefikliğini ve BM üyeliğini acilen gözden geçirmek.

Hala Türkiye'nin NATO'da, BM'de ve ABD'nin yanında ne işi var. Türkiye'nin bu işten karı nedir? Ya bizim siyasetçilerimizin ve devletimizin adalet terazisi bozuk, yada bizde İsrail ve ABD ye çalışıyoruz. Onların birer uşaklarıyız. Neden...??????

Tekrar ediyorum. Türkiye'nin NATO'da, BM'de ve ABD'nin yanında ne işi var. Yapılması gereken çok basit. ABD'nin yanından ayrılmak. NATO'yu terketmek.

İSRAİL


GAZZE

KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER...