OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI

OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI
OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI

23 Haziran 2011 Perşembe

TÜRKİYE ARABA ÜRETEBİLİRMİ ÜRETEMEZMİ

TÜRKİYE OTOMOBİL MARKASI ÇIKARABİLİRMİ? - ÇIKARAMAZMI?Bugün yıllardır bu ülkenin yerli araba diye bindiği Fiat'ın, Tofaş'ın, Renault'un külüstürlerine muhtaçmı bu ülke değilmi? Türkiye otomobil  piyasasında kendi markasını yaratabilirmi? Bu konulara değinecem.


Herşeyden önce hadi ordan diyen budalalara neden bugüne kadar olmadıki diye soramadan edemeyecem. Olmaması için hiçbir mazeret yok. Neden peki olmuyor? veya Türkiyenin yerli otomobili nasıl olur da olmaz. Aklınız alıyormu? Neden TOFAŞ (Türk Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) İtalyanlarla ortaklık sonucunda hibe edildi. Şimdi çıkıp TÜSİAD ne yüzle böyle birşey olur ve biz yapabiliriz diyor.


TÜRKİYE YERLİ OTOMOBİLİNİ NASIL YAPABİLİR?
Heralde bu soruyu insanın bilmemesi için hiçbir sebep yok. Cevabı çok basit Tüm Kamu kurum ve Kuruluşlarındaki arabaları yerli arabalarla değiştireceksiniz. Makam araçları dahil. Polis otosu nasıl oluyorda Nissan, WolksVagen, Toyota, Kia, Fiat, Renault oluyor. Hangi AB ülkesi üyelerinin kamu arabaları yerli değil. Fransanınmı? Almanyanınmı? İtalyanınmı? İngiltereninmi? Gidin görün adeta sınırı geçtiğinizde Alman marka araçları Fransada göremezsiniz. Fransız marka araçlarıda Almanyada, İngilterede göremezsiniz.


Türkiye neden bu kadar geri kaldı biliyormusunuz. (Belki cahil diyeceksiniz bilgin olarakta gidin araştırın o şekilde eleştirin.) TÜSİAD yüzünden. Tüsiad nerede ANADOLUdan çıkma bir müteşebbis varsa onun önünü kesmekten başka bir nane yememiştir bu güne kadar. O yüzden MÜSİAD kurulmuştur. Türkiye'nin en zenginlerine bakın Türkiye'nin bütçesinden fazla bütçesi var. O yüzden siz hangi siyasi partiyi seçerseniz seçin, kimi başa getirirseniz getirin, lider kadro değişmez. TÜSİADdır. Arçelik, Beko, Vestel bunları siz yerlimi sanıyorsunuz. Silikon vadisinde geliştirilen bir teknoloji, toplama bir yerli malı beyaz eşyalar. Teknoloji namına ne üretti ne kazandırdı bu markalar, Türkiye'ye? Sadece beyaz eşya değilmi aklınıza gelen? Onuda ancak bu şekilde kazandırdılar. Toplama, ithal. Montaja dayalı yüzde yüz yerli malı. Adama arkasıyla gülerler. Ne anlatmak istiyosun sen diyenlere. Giidin 1960 yapımı M48A5T1 tanklarının termal kamerasının markasına bakın. Profilo mührü çıkar kaşınıza. Atamın (Atatürk) zamanından kalma el dürbünlerinin markasına bakın. Westing House çıkar karşınıza.


Peki Tofaş neden satıldı. Piyasasımı yoktu? Kazandırmıyormuydu? Araplara Türkiye malı diye cayır cayır araba satıyordunuz. Araplarda para mı tükendi? İşte KOÇ farkı. Gelde bu adamlara yerli Türk de. Türkiye'nin işadamı de. Sonunda Nazif ZORLU Vestel markasınında içine ettirdi zaten. Artık Vestel mağazalarında her marka ürünü neredeyse bulabiliyorsunuz. Üzeyir Garih Alarko Carrier markasını kuruyor. Hepside Tüsiad üyeleri. Sabancı Philips Morris sigaralarını Türkiye'ye getiriyor. Muhtar KENT'ide en iyi Türk yönetici ilan ediyorlar. Ne iş yapıyor bu adam. Coco Cola'nın ceosu. Ortalık yerli kaynamaya başlıyor Türkiye çağ atlıyor. Kordsa, Toyota, Kia, Hyundai, Lassa, Pirelli, Marshall, Karsan.


Amaç ne peki? Amaç belli Türkiye'de ne yapıp ne edip teknolojinin Türklerin eline geçmemesini sağlamak. Piyasayı ele geçirmek. Adamlar sömürmenin yolunu iyi biliyor. Türk Malı diyede Araplara sat ürünleri. Osmanlının mirasını yiyolar bide Osmanlıya sövüyolar. KOÇ'un ilginç bi hikayesi. Adam ben şirketimde sakallı cüppeli sarıklı adam çalıştırmam diyecek kadar meydan okuyabilecek seviyeye geldi. Peki neydi o lafın arkasında yatan gerçek. Bu lafı söylemeye neden gerek duydu. Birileri çalıştır diye dayatmamı yaptı bu adama. Ne gerek vardı bu açıklamaya peki. Çalıştırıyordunda hepsini iştenmi çıkardın. Adam emin. Bu piyasa artık ellerine geçmiş. İngilizlerin bir numaralı maşası KOÇ. Ürettiği ürünlere bakın. Beko, Arçelik, Ford, Otokar. Beko Arçelik en çok İngiltereye ihraç edilir. AB ülkeleri içinde. Otokar, Ford İngiliz şirketidir. ABD değil yanılmayın. Arasında fark yok ABD İngiltere olmasının ama Fordun ana vatanı ABD. Ama Ford şimdi gurbette. İngilteredeki ana merkezde üretiliyor ve geliştiriliyor. Hep yabancı ortak hep yabancı ortak. Amelelik vasfıda Türkiye'deki insanlara kılıf olarak giydirilmiş. Türkiye yanlızca OTOMOBİL değil yerli bir beyaz eşya markasıda üretip geliştirmek zorunda.


Yerli otomobil yapılmak isteniyorsa veya herhangi yerli bir marka. Yapmadan önce yapılacak tek şey bu ülkeden Tüsiad'ı çıkarmak. Yoksa başaramazsınız. ATO başkanı Sinan AYGÜN'ün bir hikayesi geçti elime. Mail olarak gelmişti. Nereden geldiğini bilmiyorum. AB işadamları toplantısında bizim işadamlarımızda var. Orada şöyle bir espri geçmiş. AB işadamlarından biri söylemiş bunu Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar zengin bir ülke. Bizim işadamlarımızda gülücükler saçmış ortalığa.Emperyalist ve Kapitalist gücün satınalınmış maşalarıdır TÜSİAD üyeleri.


Bana bu işadamlarının içinde soyuyla sopuyla Türk veya Kürt diyebileceğiniz işadamları gösterin. Bulamazsınız aramayın boşuna. Malesef artık adamlar okadar güzel nakış nakış işliyorlarki içimize gelişemeyeceğimiz vurgusunu. Yeni moda birde artık bu ülkede Türk diyemiyorsunuz. Kürt var çünkü. Hemen oradan biri çıkıp ben Kürdüm diyor. Tıpkı 80 olaylarındaki gibi. Sağ-Sol-Dinci-Atatürkçü-Kürtçü-Ülkücü-Türkücü gibi milleti birbirine düşürerek aşağıladıkları gibi.


Son zamanlarda ilgimi çeken bir bağka konuda bu zaten. Hep sessiz kalmış TÜSİAD üyeleri Demokrasimizin gelişmesiyle birlikte Kürt ve Kürtçe üzerine baya bi laf söylemeye başladı. Ben buradan soramadan edemeyecem. Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan en büyük sıkıntı ekonomik sebepler. Hanginizin kaç kuruşluk yatırımı var o bölgede. Bana bir tane gösterin. Çok istemiyorum bir tane. Halis Toprak bile Güneydoğuda yapmamıştır yatırımını. Devlet güvenliğimi sağlayamıyordu o bölgede. PKK ne zamandan beri var. ASALA bitti neden ardından hemen PKK çıktı.


SON SÖZÜM MİLLET OLARAK AKILLI OLUN. KÜRTDE BENİM. TÜRKDE BEN. Birine laf gelmezsi zarar gelmesi bana zarar gelmesiyle eşdeğer.

19 Haziran 2011 Pazar

TÜRK MÜHENDİSLER MADDEYİ 10.000.000 KAT KÜÇÜLTTÜLER.

Türk araştırmacıların haberi aşağıda verildi. Benim yorumumda haberin en altında okuyabilirsiniz.


Türk araştırmacılar, Bilkent Üniversitesi Yerleşkesindeki Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nde maddeyi on milyon kez küçültmeyi başardılar. Türk araştırmacılar, Bilkent Üniversitesi Yerleşkesindeki Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nde (UNAM) maddeyi on milyon kez küçülten yöntemi geliştirerek, dünyanın çevresini dolaşacak binlerce kilometre uzunlukta nanoteller üretti. Küçüldükçe renk değiştiren dünyanın en uzun ve en ince yarı iletken tellerini üreten Türk araştırmacıların çalışması dünya bilim dünyasında bir ilk olma özelliği taşıyor. Çalışma, bilim dünyasında yepyeni nanoyapıların üretilmesine olanak sağlayacak.


AA muhabirine bilgi veren UNAM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Bayındır, UNAM araştırmacılarının nanoteknolojide büyük bir adım atarak yeni bir üretim tekniği geliştirdiğini bildirdi. Aralarında bir trilyon kat fark olan kilometre ve nano kelimelerinin aynı cümle içinde kullanımının bile çok nadir olduğuna işaret eden Bayındır, bu zıtlığın yarattığı gerilimin, insanlığın ilerlemede en önemli motivasyon ve ilham kaynağı olduğunu söyledi.


Sadece birkaç nanometre çapında olan ve olağan dışı pek çok özellik taşımalarıyla malzeme bilimi ve nanoteknoloji araştırmalarında özel ilgi çeken nanotellerin, bugüne kadar dünya genelinde nadiren milimetre boyutlarında üretilebildiğini aktaran Bayındır, bir boyutlu bu yapıların bağlantı ara elemanı, kimyasal ve biyolojik sensör elemanı, anahtar ya da piksel olarak kullanılabildiğini belirtti.


Bu teknolojinin, boyutlarda küçülmeyi, düşük güç ihtiyacını sağladığını ve hızlı tepkisellik ve yüksek paketleme yoğunluğu gibi sistemlerde ön planda kullanıldığını dile getiren Bayındır, ayrıca bu nanotellerle güneş pillerinin daha yüksek oranda güneş enerjisi biriktirmesinden tıpta görüntüleme uygulamalarına kadar pek çok alanda yenilikler sağlayabileceğini kaydetti.


Bayındır, bu kadar yoğunluk ve incelikte yapıların üretimiyle DVD'lerin kapasitelerinin de inanılmayacak boyutta artabileceğini vurguladı. Bayındır, ''Biz bir maddenin boyutunu on milyon kez küçülttük. Aynı tekniği kullanarak silisyum nanotel dizinleri elde etmeye çalışıyoruz, böylece artık bilimin pek çok alanına yenilikler gelecek'' dedi.


Bugüne kadar milimetre uzunluklarda üretilen nanotellerin milyonlarcasının dizin halinde metrelerce uzun üretilebilmesinin önemine vurgu yapan Dr. Bayındır, ''Biz bilim dünyasına 'artık kilometre uzunluktaki yarıiletken nanotelleri elimizde taşıyoruz' dediğimizde bile büyük bir şaşkınlık yaratıyor. Bu yöntemin kullanımıyla nelerin üretileceğini şu an tahmin bile edemeyebiliriz'' dedi.


YOUMUM :
Ama neden giness rekorlar kitabına girilmek isteniyorki. Nasıl girilecek o kitaba. Ben söyleyim. Adan Zye nasıl yaptığının ispatını dökeceksin. Küçültebildiğini ispatlayacaksın. Ne olacak ya ispatladıktan sonra. Kendi geliştirdiğin tekniği, teknolojiyi Avrupalılarla paylaşmışş olacaksın. Bu buluşu neden sanayiye dökemiyolarki. Neden sanayinin hizmetine sunamıyorlar. Ginessin vereceği ödülden çok daha fazlasını kazanırlar

FİLİSTİN İSRAİL SORUNU

Gene bilindik sorun ve yorumlarımdan bazıları


Sizin aklınıza gelirmiydi Fosfor bombalarıyla toplu katliam yapmak. İnsanları acı çektire çektire öldürmek. Peki Irakta yasaklı olduğu söylenen kitle imha silahı (ki olmadığı ve farklı bir amaçla Irak'a girildiği ispatlandı) İsrail de yokmu. Fosfor bombasını İsrailde başka bir ülkede yapabilecek kapasite, kullanabileek cesaretmi yok. Sizce Filistinde yapılan katliamda hangi savaş kurallarına biyad edildi.


Bu şahsiyetsizler asker sivil demeden Fosfor bombası kullanıyor Filistinde. Bu kitle imha silahı değilmidir. Neden peki Fosfor bombası kullanılıyor. Sivilleri normal füzelerde çok daha ucuz maliyetli füzelerlede çok rahat katledebilirsiniz. Neden biliyormusunuz. Acı çekerek ölmeleri için. Bu kuralın sizce insan hakkıyla alakası varmıdır. Bu bir savaşmıdır? Barışmıdır? Eğer savaş veya barış ortamı olarak nitelendirenlerdenseniz yazık size. Filistinde yapılan katliamın ne savaşla nede barışla yapılabilecek bir izahı yok. Barış isteyen, caydırmak amaçlı hareket etmek isteyen fosfor bombası gibi silahları kullanmaz. Bu silahlar beraberinde kin ve intikamı doğurur. Çünkü bir kişi ailesinden olabilir, ülkesinden olabilir fosfor bombasıyla yakılarak acı çeker bir şekilde öldüğünü görürse o kişiye istediğiniz kadar barış nutuğu çekin. Peki savaşmı orada yapılanlar. Malesef savaşta değil. Savaş olsaydı savaş kuralları bu kadar aşşağılık ve şerefsizce çiğnenmezdi.


O yüzden kudurmuş köpeği iyileştirecem demenin anlamı yok. Siviller zarar görecekmi İsraile savaş açıldığında veya görmelimi. Evet çoluk çocuk ayrım yapılmaksızın görmeli. Nasıl fazlamı antisemitig geldi düşüncem yoksa. Neden sivillerde çekmeli biliyormusunuz. Siviller 2009un sonunda 2010un başında yapılan savaşta kullanılan Fosfor bombalarını hala havai fişek gösterisi sanıyorlar. Yani İsrailli yahudilerin görüş açıları bu. Sizde aynı şekilde çoluk çocuk ayrım yapmadan aynı acıdan fazlasını çektirinki farkına varsınlar. Atılan bombaların Havai fişek olmadığını anlasınlar. Ortada resim çekilmesi gereken bir durum olmadığını. Hatıra fotoğrafı çektirecek bir durumun olmadığını anlamalılar.


Peki İsrail herhangi bir sebeple değil fosfor bombası kullanmak normal silah kullanarak Filistine saldırmakta haklımı? Peki Filistinli Hamas İsraile karşı saldırmakta haklımı?


Daha izah edici açıklayayım. Birileri gelse sizi oturduğunuz evden yaka paça dışarı atsa. Ailenizden gitmek istemeyenleri göz dağı olsun diye öldürse. Mecburen gitmek zorunda kalsanız ne yapardınız? Heralde gelenleri davul zurnayla kimse karşılamazdı.


Gene geçenlerde okuduğum haberde İsrailli yahudiler Doğu Kudüste onbinlercesi gösteri yapıyor. Kudüsten çıkmayız diye. Ne kadar güzel hiç kimse üzerine silah doğrultmuyor Yahudi polislerden. Gayet demokratik bir eylem. Peki aynı gözteriyi o topraklardan kovulan Araplar yapmak istermiydi acaba. Veya öyle bir gösteriyi Arapların yapması mümkünmü? İsrailli polisler araplara bu kadar müsammalı olurmuydu. Demokratik davranırmıydı?


Silaha ihtiyacımız var artık papağan gibi barış kelimesini tekrarlamanın anlamı yok. Savaş kaçınılmaz. Neden derseniz Filistin devlet değildir. Osmanlının bir parçasıdır. Dünya Filistin topraklarında yahudilerin işgalinin olacağını bildiği için statüsünü devlet olarak görmemiştir. Açık bırakmıştır. O zaman o bölge yahudilere toprak satmayan Abdülhamit Han'ın topraklarıdır. Madem orası Filistin devleti toprağı değil. O zaman o topraklar T.C. topraklarıdır. O bölgede yaşayan Araplarda T.C. devleti vatandaşlarıdır.


SON SÖZLERİMİ TEKRAR EDİM. O BÖLGEDE BARIŞINDA SAVAŞINDA HİÇBİR ÖNEMİ YOK. O BÖLGEDE YAHUDİLERE ZULÜM EDİLMEDİKÇE, AYNI ŞEKİLDE SOYKIRIM YAPILMADIKÇA ÖLENLER BOŞUNA ÖLDÜ. ŞEHİTLER BOŞUNA VERİLDİ. İSRAİLE HADDİ DÜNYADA GÖRÜLMEDİK DERECEDE SERT BİLDİRİLMEDİKTEN SONRA NE DÜNYANIN, NE AVRUPANIN, NEDE ABD'NİN 5 KURUŞLUK DEĞERİ YOK. AHMEDİNEJAT KİMSE KUSURA BAKMASIN MELEK GİBİ ADAM. SÖYLEDİĞİ HER LAF ZİYADESİYLE GERÇEKLERİ YANSITIYOR. ZERRESİNE KADAR HAKLI DÜŞÜNDÜKLERİNDE. NASIL OLSA DÜNYA 3 MAYMUNU OYNAMAYA ALIŞTI. ORADA OLACAK YAHUDİ KATLİAMINDADA 3 MAYMUNU OYNARLAR.

4 Haziran 2011 Cumartesi

SAVUNMA SANAYİ SÖYLEŞİ

SAVUNMA SANAYİ SÖYLEŞİ
Savunma sanayinde bilindik yoları izleyenler başarılı olamazlar ve hep bir adım geriden gelmeye mahkumlardır. Bir internet sitesinde çok güzel bir haber okudum. Tükiye kendi seyir füzesini üretmiş. Tübitak Sage nin katkılarıyla Türkiyede üretilen ilk seyir füzesi. Bu Türkiye'de ilk kez yapılan bir füze türü. Normal seyir füzelerine oranla çok düşük hızda ve kısa menzilli. Ama gariptir ki bu kısa menzilli seyir füzesi Türkiye'de ütretilen en uzun menzilli füze olma özelliğinide taşıyor.


BAŞARILI MI BU SEYİR FÜZESİ
Evet gayet başarılı. Ama neden hep geriden geliyoruz bu konularda düşündünüzmü? Tamam başkalarının silah sistemlerini üretip taklit etmeyelim demiyorum. Ama fazla taklitçi olmakta özgün ürün ve silah üretebilmenin önünde en büyük engel. Dünyada ilk kimyasal silahı bulan bulan ülke ABD, kullanan ülke ABD, yasaklayan ülke gene ABD. Dünyada ilk Nükleer silahı bulan bulan ülke ABD, kullanan ülke ABD, yasaklayan ülke gene ABD. Dünyada ilk Biyolojik silahı bulan bulan ülkede  ABD, kullanan ülkede ABD, yasaklayan ülkede gene ABD. Garip bir çelişki yokmu ortada sizcede.


Neyse konumu özetleyim başka konuya geçicem. Eğer siz sadece dünyada olan silahları üretmeye kalkarsanız her zaman bir adım geriden gelirsiniz. ABD şu anda Lazer silahlarını geliştirme peşinde. ABD şu anda ışınlama teknolojileri üzerine yoğunlaşmış durumda. ABD şu anda gözle görülmeyen moleküler toz serpintilerini insanlar üzerine uçaktan dökerek savaş mahalindeki askerleri işaretleyip karadan imha edebilecek teknolojiler üzerine yoğunlaşmış durumda.


Nitekim başka bir vahim konuda artık biyolojik silahlar. Kim kullanıyor bu biyolojik silahları çevrenizde hiç gördünüzmü kullananı görmediniz. Halbuki çevrenizde bu silahları kullananlar var. Kuş Gribi, Domuz Gribi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Almanyada görülen ECEH bakterisi, zamanında Avrupa'nın başına bela edilen ve tek bir kurşun sıkılmadan Avrupa nüfusunun 3 te 2sini yok eden VEBA mikrobu, (Sonra hitler bu olayı yahudilerin yaptığını görüp katliama başlıyor), AIDS virüsü. Peki kim kullanıyor bu silahları. Kim üretiyor bu silahları.


Günümüzde depremin bile elektromanyetik güçlü dalgalarla yapay bişekilde yapılabileceği ispatlandı. İstenilen şehrin üzerinden kar ve yağmur bulutlarını kaldırabilecek teknolojiler var. Yenilen bir besin maddesiyle insanların genleri üzerinde oynama yapılmayacağının bana kim garantisini verebilir. Sizce yapılamazmı çokmu saçma geldi size. Gidin VEBA mükrobu nasıl çıkmış. Kaç milyon insanı öldürmüş araştırın derim.

SAVUNMA SANAYİNDE BİLİNDİK YOLLARI İZLEYENLER BAŞARILI OLAMAZ

1 Haziran 2011 Çarşamba

QNET - QNET DOLANDIRICILIĞI - QNET ABONELİĞİ

QNET - QNET DOLANDIRICILIĞI - QNET ABONELİĞİ
Başımdan geçen enteresan bir olayı anlatayım.
Geçenlerde bi arkadaş beni bir yere götürdü. Gel güzel para kazanacağımız bir iş var dedi. Bende okey tamam nedir dedim. Ben anlatmayım sen orda dinle gör dedi. Merak ettim gittik. Bi ev kiralamışlar Kavacıkta QNET diye bir sistem varmış. Ben ilk başta 2000 küsür lira para yatırım tatil paketi, altın gibi hediyelerden alıp üye olacakmışım. Değeri 1000 lira etmeyen şeylerden. sonra her yaptığım üç üye bana 250 dolar kazandıracakmış. Onlardan gelen her üçer üyede 250 dolar kazandıracakmış Belli bir zaman sonrada kendim üye bulmasam bile başkalarının üye yaptıklarından da para kazanacağım için köşeli olacakmışım. Gari çalışmama gerek kalmayacakmış.  :)))   İnsanın deli olması, aklını yitirmiş olması gerekir böyle bir sisteme para kaptırmak için. Tıpkı Titan saadet zinciri gibi.


 - Bu sistemi düzenleyecek şirket yabancı Almanya menşaili bir şirket. Yok sahibi malezyalıymışda. İki vatandaşımız bir araya gelince böyle bir sistem kursa. Bir bakkal dükkanı açsalar işletseler çok çok daha mantıklı. İlla yabancılardan kazıkmı yemeniz gerekiyor. Bide beni götüren kişiler Menzil tarakati mensupları. Hazretlerine sormuşlar olay gayet net. Haram bir durum yok demiş. Onay vermiş üye olabilir, üye yapabilirsiniz böyle bir sisteme diye. Tezgah kurulu 3 5 kişi yok ben şu kadar kazanıyorum. Yok böyle kazanacaksın. Yok şöyle kazanacaksın anlatıyolarda anlatıyolar. Sistem marketing sistemi.


- Sizin aklınız alıyormu bu sistemi ben kursam evladiyelik olay. 7 ceddimin sırtı yere gelmez. Kyamete kadar sırtımdan gayrimüslimlerin soyları sopları geçinecek. Al diyeceksin ben yiyemedim sen ye. İnsanın böyle bir olaya girmesi için su katılmamış cahil ve gerizekalı olması lazım. Anladım ki bizim insanımıza herşey mübah. Allah gene bela vermiyo ama biz gerçekten fazlasını hakediyoruz belanın.


- Sistemde aynen şöyle işliyor. 3 üye yapıyosun sen 2000 dolar verip üye olduktan sonra. 3 üyeden 250 dolar gelicek bana. Sonra her bir üye 3 er üye yaptımı onlardanda 250 dolar alacam. Üye yoksa parada yok. Kendim kazıklandım bide 3 kişiyi kazıklatacam. Eee noldu. sonra orantılı olarak her üç kişi 3 er üye bulacak ben onlar 3 er üye bulunca ben 500 dolar alacam. Sağ taraf ve Sol taraf orantılı olacak her 3 üye 250 dolar. En fazla sen 500 dolar kazanacan yabancı şirketi ihya edecen. İşte bu sisteme üye olanlarda üye yapanlarda bu kadar cücük beyinli.


- Aman siz siz olun bu sistemdekilere ve bu sisteme girenlere acımayın. Bizim insanımıza herşey mübah. Ölüyorum deseler gerçekten bir yudum su verilmeyecek kapasite ve akılda insanlar. İşin garip tarafı birisi doğalgaz tesisatcısıymış. Evliymiş. Ömür boyu çalışsa sürünecekmiş bu sisteme üye olmuş 3 5 sene sonra kazanmaya başlayacakmış. Onun KOÇ tan ne farkı varmış. Neden KOÇ kadar zengin olamıyomuş. El insaf. Sen o kafayla gerçekten aldığın nefesi haketmiyorsun. Aldığın nefes haram sana.


Neyse nitekim ayrıldım bir daha o arkadaşlada 2 yıldır görüşmüyorum. Beni oraya getiren arkadaşta çocuğu hasta ve ilaç parasını benden borç alan bir insan. Tutmuş borç bulmuş para vermiş üye olmuş bu sisteme. Gerçekten solcular bazı kişiler yüzünden sağcılara Örümcek beyinli diyorlar ya haksız değiller. Deveye diken lazım.


Ne dersiniz aklınız kestimi gidin sizde üye olun isterseniz. Hadin hayırlı traşlar (kazançlar) . Kısa zamanda köşelik olacağınızın garantisi arkadaşlardan. :)))) Allahım bizi cahillerin gazabından koru.