OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI

OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI
OTEL EKİPMANLARI AKSESUARLARI

28 Mayıs 2011 Cumartesi

YAHUDİLERİN KUDÜSTEKİ AMACI - KUDÜS YAHUDİLER

YAHUDİLERİN KUDÜSTEKİ AMACI - KUDÜS YAHUDİLER
Yahudiler kendileri için kutsal kabul edilen Süleyman mabedini ortaya çıkarmak istiyorlar. Süleyman mabedi Tevrata göre kutsal kabul edilen ilk yahudi tapınağıdır. Bu nedenle ilk tapınak olarak kabul edilir.


Tarih öncesi Yahudilikte, bir nev'î ibadet ve kurban (korbanot) merkezi haline gelmiştir. MÖ 10. yüzyılda tamamlanmış, MÖ 586 yılında Babilliler tarafından yıkılmıştır. Tüm aramalara rağmen bu ilk tapınağa ait kalıntılara ulaşılamamıştır. Sadece civarındaki sunaklara ait olduğu düşünülen havuz kalıntıları bulunmuştur. Bugünkü Ağlama Duvarı'nın o bina ile bir alakası yoktur. Bu duvar daha sonra M.Ö. 10 yılında Yahuda kralı Herod tarafından yeniden inşa edilen 2. tapınağın taban kompleksinden kalan son duvar olduğu düşünülmektedir. (Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%BCleyman_Mabedi)

Bu tapınağa ait gerekli daha detaylı bilgileri aşağıdaki linkten bulabilirsiniz.
http://www.odatv.com/n.php?n=bulbulderesi-ve-suleyman-mabedi-1303101200


Ben bu linklerden bulamayacaklarınızı yazacağım. Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen Sileyman mabedinin Mescidi Aksanın altında olduğu ve Mescidi Aksanın yıkılması gerektiğini söylüyorlar. Asıl amaçları Kudüsteki Mescidi Aksayı yıkıp Süleyman Mabedini ortaya çıkarmaktır. Bu yüzden İsrail devleti ve aşırı dinci Yahudiler tarafından Mescidi Aksa defalarca yıkılmak istenmiş fakat başaramamışlardır. Kudurmuş köpeklerin (Yahudilerin) asıl amacı budur. Yani kuyruk acıları bundan ibarettir. Aşağıdaki linktede Mescidi Aksa hakkında detaylı bilgi sunulmaktadır. Kaç defa yıkılmak ve yakılmak istendiği hakkındaki bilgiler aşağıdaki linktedir.http://www.vahdet.com.tr/filistin/dosya6/1570.html

İsrail, Filistin Kudüs sorunu

19. yüzyılın başında da Sultan Abdülhamit, Filistin topraklarına lıların göç etmesini isteyen Siyonist teorisyenlerinden Teodor Hertz’i huzurundan kovmuştur. Filistin topraklarının müslüman kanlarıyla alındığını bu kanlara kendisinin ihanet edemeyeceğini söylemiştir. Abdülhamit Han bu cevabı verdiğinde kendisinin tahttan indirileceğini biliyordu. Bu halde dahil Osmanlı Filistin topraklarını Yahudilere satmamıştır. O gün bu gündür dünya Filistin toprakları konusunda bilinçli bir şekilde asimilasyona girişmiş ve asimilasyona girişilmesine göz yummuştur. Filistini devlet olarak tanımlamamışlar ve statükosunu belirsiz bırakmışlardır.


Filistin devlet değildir. Statükosu belirlenmemiş bir vatandaşlar topluluğudur. O bölge Osmanlı toprağıdır. Osmanlının mirascısı Türkiyedir. Eğer Filistin toprakları Filistinlilere verilmeyecekse o bölge Türkiye'nin toprağıdır. Filistinde yaşayan Araplar ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Abdülhamit han orada Yahudilere bir karış toprak satmamıştır ve sürgüne gönderilmiştir bu yüzden. Oraya gidecek Yardım Gemilerine Savaş gemileri eskortluk etmeli. Savaş dahil hiçbir hareketten kaçınılmamalıdır. Bu itlere haddi bildirilmelidir. Kudurmuş köpeği tedavi edecem diye uğraşmanın anlamı yoktur. Zehirlenmekten başka alternatifi yoktur kuduz köpeğin. 2009 un sonu 2010 un başlangıcındaki acıyı İsrail halkı tatmalıdır. Aksi takdirde gökten atılan fosfor bombalarını İsrail halkı yılbaşında atılan havai fişeklerle karıştırmaya devam edecektir.
Filistinli Araplarda Filistin topraklarını Yahudilere satmamıştır. Yahudilere toprak satanlar hakkında geniş bilgiyi aşağıdaki adresten bulabilirsiniz. Yahudilere toprak satan kendileri için kutsal mekanlar olsada sattıkları yerler para kadar kutsal olmadığını ispatlayan Hristiyan toprak ağalarıdır. O yüzden oradan birinci derecede kovulması gerekenler Hristiyanlardır. Yahudiler ise o bölgede yok edilmesi gerekenlerdir.
http://filistintopraklari.wordpress.com/2010/04/22/filistin-topragi/


İşte benim düşüncem gibi bu tip düşüncelerin önüne geçmek, bu türden düşünenlere karşı haklı görünmek için Yahudi satılmışlar ve aslen Yahudi olanlar tarafından bu ülkede çağdışı, yobaz, Antisemitig gibi lakaplar takılmaya çalışılıyor. Neden derseniz oradaki katliamın üstünü örtmek için. Beni ister antisemitig, ister çağdışı, ister yobaz istersenizde geri kafalı olarak yorumlayın. Sizler ilerici olun. Ben artık o bölgede Yahudi görmek istemiyorum. Dediklerimin arkasındayım. Söylediklerimi tekrarlıyorum. Aynen aşağıdaki gibi;


"Oraya gidecek Yardım Gemilerine Savaş gemileri eskortluk etmeli. Savaş dahil hiçbir hareketten kaçınılmamalıdır. Bu itlere haddi bildirilmelidir. Kudurmuş köpeği tedavi edecem diye uğraşmanın anlamı yoktur. Zehirlenmekten başka alternatifi yoktur kuduz köpeğin. 2009 un sonu 2010 un başlangıcındaki acıyı İsrail halkı tatmalıdır. Aksi takdirde gökten atılan fosfor bombalarını İsrail halkı yılbaşında atılan havai fişeklerle karıştırmaya devam edecektir."

18 Mayıs 2011 Çarşamba

İlimden bilimden geri, geleceğin cahilleri BDP ve PKK zihniyetliler

Herşey okadar çok ideolojiye boyanmış, okadar çok doğru ile yanlış, haklı ile haksız, alim ile cahil birbirine girmişki ayırt etmek çok zor. Bakıyosunuz BDP zihniyetine dayatmayla bi yerlere gelebileceğini sanan, arkasına 300, 400 bin kişiyi alan ve kendini bu grupla adam sanan zibidiler, cahiller topluluğu. İngilterede bir lordlar kamarası birde avamlar kamarası vardır. Bunlarda bizim meclisteki avamlar kamarasında oturanlar. Ama bizde avamın anlamı cahil demek.


Neden Kürtlerin içinde adam akıllı okumuş, topluma faydası dokunan, ilme bilme büyük faydası dokunmuş bir kişi yok. Ne verdinizki ne istiyosunuz. Atatürk Türkçe'yi bu memlekete silah zoruyla mı dayattı sanıyosunuz hala.


Peki siz müslümanmısınız? "İlim çinde de olsa gidip alınız" diye bir hadisi şerif var. Neden içinizde okumuş insan yok. Okuyanları görüyorsunuz hep siyasetçi. Oda on bin kişide bir kişi. 9 milyon Kürt nüfus var. 9000 okumuş insan zor çıkar. Heralde cahil bırakılmanın bedeli kuru bir dille ölçülemez. Geleceğinizi çalanlar, cahil bırakanlara karşı eylem yapmanız gerekmiyormu? Devlet mi yaptı sanıyosunuz hala bunları.


Peki bu ülkede kaç tane kürt üniversite mezunu. Neden okumadınız. Benmiydim İlim çindede olsa gidip alınız diyen. Sizde banamı nispet yapıp okumadınız. Dili Türkçe diyemi okumadınız. Ayıkın artık sizlere (Kürtlere) devletmi? BDP ve PKK zihniyetimi daha çok zarar veriyor? Dediğim gibi siz hala bu ülkenin Atatürk silah zoruylamı dilini Türkçe yaptı sananlardansınız.


Silaha mı davranmanız gerekiyordu. Böyle bir akıl, böyle bir mantık olabilirmi ya. Allah aşkına inanılmaz kolay yapmanız gereken. Vicdanla düşünmeyede gerek yok. Akılla 2 dakika düşünün. Özgürlük istiyorum diyip birileri gelse 15 yaşındaki kardeşinizin üzerine molotof atıp yakarak öldürse ne hissederdiniz. O çocuğun suçu ne? O çocukmu özgürlük vermedi sizlere. Bir insanı öldüren, bir insalığı öldürmüş gibidir. Orada kaç insan öldü? Peki ne için öldü. Diyeliki sizinkiler bizimkiler var. Bizimkiler bu ülkenin bölünmemesi için öldü. Bölünmemeyi istemek, kardeşce yaşamak, kapitalizme, siyonizme kardeşimin yem olmamasını, ellerinde oyuncak olmamasını istemek suçmu?


Peki ne verdiniz ki ne istiyorsunuz? İlim bilim adına bu ülkeye çağmı atlattınız. Eğer çağ atlatmış olsaydınız inanın bu ülkedeki her insan bugün Kürdüyle Türküyle KÜRTÇE konuşurdu. Bu ülkenin ana dili KÜRTÇE olurdu. Olmazdı diyenler biraz tarihi araştırsın. Halk ayrı, sarayda ayrı dil konuşulduğu zamanları görmemesi için heralde insanın süzme kör olması gerekir. Bizim insanımızın kafasına vur ağzından ekmeği al. İyi niyetli, iyi niyetide hiçbir zaman karşılıksız bırakmadı. Düşününki misyonerler yalanlarıyla bu ülkede bir sürü Türk'ün dinini değiştirebildi. Siz daha neyden bahsediyorsunuz ki.


Ve hala söylüyorum beni vuran KÜRTSE kardeşimdir. Amenna. Yanlış her zaman her yerde olmuştur. Kardeşler arasındada. Ama yanlış her zaman devam etmemiştir. Bunu bizimkiler, sizinkiler diye ötekileştirdiklerinizde yapsa yanlıştır.


Allah bu dünyada TÜRK ve KÜRT'ün kaderini birlikte tayin etmiştir. Tarih sayfalarında Kürt ve Türk birlikte değiştirmiştir dünyanın çehresini.


Atatürk "Ne mutlu TÜRKÜM diyene" demiştir. Ne mutlu TÜRK olana değil. Bu cümle aşırı çarptırılıyor. Anlamını bilmeden konuşan çok cahil var. Ermeni, yahudi gocunmadan bu kelimeyi söylüyor ki gocunacak bir durum yok. Adam yahudi ne mutlu ona ki Türk'üm diyebiliyor. Anlamı o kelimenin budur.


Son olarakta kim ne derse desin önemli değil. Bu ülkede kardeşlik önemli değilse. 12 boy ve sonradan katılan beyliklerde ayrı birer ırk. Onlara neden Türk denilmiş düşündünüzmü? Kazak Türkü, Azeri Türkü, Kırgız Türkü, Özbek Türkü, Afgan Türkü, Tatar Türkü, Türkmen Türkü. Eee onlarda Irk. Bu kadar mı kardeşten nefret. Bu kadarmı Türk kelimesinden nefret ediyosunuz.


BDP ve PKK zihniyetliler nefret edebilir gocunmam. Onların niyeti belli. Ama Kürt ediyor diyen sapkındır, şaşkındır, ahmaktır, cahildir. Eğer ırka vuracaksanız bu ülkede ne TÜRK nede KÜRT vardır.

17 Mayıs 2011 Salı

Her öğrenciye tablet PC.Her doktora Cincır(Ginger). Eğitim ve Sağlıktaki AKP'nin yeni devrimi

Geçenlerde gazetede okuduğum iki haber gözüme çarptı. AKP iktidarı sağlıkta cidden devrim niteliğinde uygulamalara gidiyor. Bunlar haberin başlığındada dediğim gibi; Her hastanedeki doktora Cincır(Ginger) ve her öğrenciye Tablet PC ( iPad türü ).


Kötü uygulamalarmı? Değil. Haberin içeriği ve kapsamı ile ilgili geniş bir bilgim yok. Ama bu tür konularda dikkat çekmek istediğim noktalar var. Teknoloji ve Sanayi alanında her konuda devrim yapılırken neden bu tür uygulamalarda yerli malı göz ardı ediliyor. Bunlar (Cincır ve iPad) neden yerli değil. Neticede bizim vergilerimizle dünya para aktarılacak bu tür cihazlara. Cincır(Ginger) mı, iPad mi yapamıyoruz. Zor kazanıyoruz ama neden kolay elden çıkarmakla yükümlü hissediyoruz kendimizi.


Her açılışta (bugün ve bugüne değin) bizim başbakanlarımız ve Cumhur başkanlarımız açılışlarda, gezilerde yöresel yemekler, yöresel tatlar üzerine reklam ve tanıtım yapıyolar (Yadırgamıyorum tanıtılmasına. Kötü bi uygulamada demiyorum). Acaba çokmu fazla boğazımıza düşkünüz? Bizim için herşey yemekmi? ABD başbakanına bakıyosunuz, bir Cincır(Ginger) a binip düşüyor. Biz ve bizim gibileri hemen Cincır(Ginger) alıyor. Peki bizde hiç mi teknoloji yok, hiçmi kobi yok. Bu konulardaki eksiklerimiz neler? Neden bizde bu tip uygulamalar olmuyor?


En yeni teknolojilerde biz hep ithalatçımı görecez ülkemizi. Tabiki değil. Çok güzel uygulamalar. Kesinlikle sağlık ve eğitim sektöründe devrim. Ama benim dikkat çekmek istediğim nokta lütfen yerli malı olsun. Avrupa gibi ülkeler kendi sanayilerini korumak için korumacı yasalar çıkarıyorlar. Makina sektöründe bizim korumacı yasalar çıkardığımız gibi. Dilim döndüğünce oy verdiğim partime ( AKP ) söylüyorum. Bazı şeylere kulak tıkamamız lazım. Malesef CHP fikrindekilerin fikri değişmez. Artık beyinleri kemikleşmiş. Onlar tam anlamıyla gerici, önyargılı insanlar. AKP'yi bünyeleri kaldırmıyor. Ama bizde yanlış yapmamaya dikkat edelim. Okadar değerli Müsiadlı işadamlarımız var. Ürünlerini satmak için gitmedikleri ülke kalmadı. Onlara yardımcı olmaya çalışalım.


Tabi iş sadece iktidarlardada bitmiyor. Bizimde yeniliğe ve değişime açık bir toplum olmamız gerekiyor. Yeni teknolojileri bünyemiz çabuk kabul etmeli. Orasıda inkar edilemez. Cincır(Ginger) Türkiye'de üretilseydi ilk heralde bu kadar tutulmazdı.


Bakın internetten bulduğum yeni bi haberi paylaşayım. Resimde gördüğünüz Cincır(Ginger) yerli malı. Denizlili fayton üreticisi yerli malı cincır yapmış. Bu tip haberlere kayıtsız kalmayalım. Sosyal paylaşım sitelerinde görürsek beğenelim. Bilgisayarcı olarak söylüyorum (Beğenelim) . Haberin bağlantısı aşağıdaki linkte.


http://www.tuncaycesur.com.tr/teknoloji-ve-bilim/yerli-uretim-ginger-yollara-cikti.html

15 Mayıs 2011 Pazar

TÜRKİYE'NİN SİBER ORDUSU NASIL KURULACAK

Türkiye'nin siber ordusu nasıl kurulacak? Hükümet olarak Türkiye'nin yazılım departmanı ne alemde? Türkiye'nin yazılıma akan her yıl milyarlarca dolarının nasıl önüne geçebiliriz?


Bu konuları düşündüm kendimce. Çözüm ve çare bulmaya çalıştım. Birden aklıma bir zamanlar çalıştığım ARAS KARGO geldi. Oradaki işleyiş şeklini düşününce Türkiye'nin siber ordusunu finanse etmek aslında hiçde sanıldığı kadar zor değil. Çok rahat bir şekilde Türkiye kendi siber ordusunu finanse edebilir. Hemde bu alanda dünyada bileğini bükebilecek güç çıkmaz.


Nasıl mı?
Az öncede söylediğim gibi ARAS KARGO nun işleyiş şeklinde havada uçuşan milyon dolarların hattı hesabı yok.


Aras Kargo'nun çalıştığım yıllarda 890 a yakın (fazlada olabilir) Türkiye genelinde şubesi vardı. Her şubede Şube müdürü ve Müşteri temsilcilerinide hesaba katarsak 3 bilgisayar var (en az). Her bir bilgisayarın işletim sistemi için ödenen para en az 100 dolar. (Malesef ev kullanıcıları gibi ticari kullanıcılar Home edition sürümünü kullanamıyor. Business sürümü zaruri. Onunda normal fiyatı çok büyük bi şirket değilse 500 dolarlarda geziyor.). Aras kargonun (5 yılda bir işletim sistemi değiştirme zorunluluğu olduğunu hesaba katarsak) 5 yılda Microsoft a ödediği lisans ücreti minimum 890 bin dolar + K.D.V. Birde bunun office yazılımı tarafı var. Onuda hesaba katarsak 5 yıılık aras kargonun microsofta office yazılımı için ödediği ücret (Office yazılımında da küçük işletmelerin ödediği ücret bilgisayar başı 600 küsür dolar ) minimum 890 bin dolar + K.D.V. Kabaca hesaplamak gerekirse 5 yılda Aras Kargo Microsofta 1,780,000 dolar + K.D.V para ödüyor.


Gelelim diğer hesaba 8 kişilik aylık 4000 dolardan Türkiye'nin en iyi yazılımcılarını toplayıp bir ekip oluştursanız yıllık 384,000 dolar eder. 5 yıllık 1,920,000 dolar eder k.d.v. siz.


Eğer Türkiye siber ordusunu kendi işletim sistemi (PARDUS)'u daha da geliştirmeye, kendi ofis işleetim sistemini geliştirmeye yönlendirirse sadece Aras Kargo bu ekipten 8 kişiyi 5 yıl aralıksız finanse edebiliyor. Bunun ev kullanıcıları ve diğer büyük holdingleri de hesaba katılırsa ortaya astronomik rakamlar çıkıyor.


Gelelim bunun siber orduyla olan alakasına. Microsoft, google, facebook, twiter gibi şirketler nasıl istihbarat topluyor. Microsofttaki, Explorerdaki, Office deki bu açıklar neden bi türlü kapanmıyor sanıyorsunuz. Bugün internet üzerindeki tekel tamamen bu 4 büyük şirketin elinde. İstedikleri ülkede istedikleri ayaklanmaları internet üzerinden yapabilirler. İnternet üzerinden istedikleri bilgileri bu açıkları bahane ederek (Vikiliks deki gibi) yayabilirler. İstedikleri bilgileri ajanları arasında erişilemez bir şekilde paylaşabilirler.


Sizce yapamazlarmı? Kısa bir araştırma yapın. İnternet nasıl doğmuş. Kim tarafından icat edilmiş. İlk kullanım amacı neymiş diye. Net bilgilere ulaşmanız hiçde zor olmayacak. Ben bahsedim. İnternetin ilk kullanıldığı yer Amerikan Savunma Bakanlığı (ARPAnet ismiyle) askeri üsler arasındaki iletişimi iki bilgisayarı birbirine bağlayarak gerçekleştiriyor ve daha sonra kendi ağını kurarak interneti sivillerin emrine veriyor. Tabi sivillerin emrine verirkende gerekli altyapıyı kuruyor veöyle teslim ediyor. Yani Google türüyor.


Siz hala sanal ortamda istihbarat toplama işlemlerinin nasıl yapıldığını sanıyorsunuz.  Peki Microsoft'u Bill Gates,  Oracle'ı Ellison, Facebook'u Mark Zuckerberg, Twitter'ı Jack Dorsey, Google'ı sanıldığı gibi  Larry Page ve Sergey Brin mi kurdu. Hala bu safsatalara inanıyormusunuz yoksa. Sadece İnternet tasarımcılarına soruyorum onlar bilir. Türkiye'de bi internet sitesini halk arasından biri çıkıp yapsa o kişiye kaç tane rakip çıkardı sizce? Ünlü zengin işadamları yedirirlermiydi peki facebook gibi bir siteyi yapan kişiye :).

Neyse konuyu dağıtmadan toplamaya çalışim. Bugün dünyanın en iyi casusluk maşası internettir. En iyi casusluk araçları ise, google facebook, twitter, microsoft, office dir. En son bi örnek verim bide bu açıdan düüşünün. Amerika İstemediği ülkelerin veya kişilerin hesaplarını nasıl dondurabiliyor ve kimin, hangi ülkenin ne kadar parası var sizce bunu nasıl biliyor dersiniz?

Türkiye için siber ordu hayati derecede önemli. Ama siber orduyu başkalarının yazdığı C, Visual Basic, Java gibi dillerle kurmaya kalkarsanız, işletim sistemide microsoft olur derseniz kurmanıza gerek yok. Önce kendi işletim sisteminizi, ticari yazılımlarınızı, donanımlarınızı, kodlama dilinizi geliştirinki gerçekten siber ordu olsun. Aksi takdirde onlardan anca HACKER olur. Otururlar masa başına Microsoft un açıklarını aramaya başlarlar ki buna hiçde siber ordu denmez. Düşününki bi bilgisayarda 64000 kapı var. On bilgisayar olsa her kapının başına bi nöbetçi asker dikseniz gene kurtaramazsınız paçayı. :)) İşin şakası bi tarafa İşletim sistemi kadar Elektronik sektörü sayesindede malesef Türkiye çok geri kaldı. Yazılımın tabanının da Elektronik devreler olduğuda unutulmamalı.

Kalın sağlıcakla.

Golan Tepeleri, Filistin, Batı Şeria, Kudüs

Filistin, Kudüs, Golan tepeleri 1967 den beri İsrail in işgali altında. Golan tepeleri Suriye topraklarında, Kudüs, Filistin, Batı Şeria Lübnan sınırında. Ama ne hikmetse İsrail'in elinde. Esad, Mübarek, Kaddafi gibileri iyi bir lider demiyorum ama Araplar bahsettiğim liderlerden önce bu bölgeye ayaklanmalılar. İsrail in işgal ettiği tüm topraklarda belirli topluluklara devlet kurma fırsatı tanınsın.Sınırları da İsrail'in işgali altındaki tüm bölgeler olsun. Bu işide tıpkı tarih sayfalarında olduğu gibi Kürt - Türk - Arap birlikte yapsın. Arkasındada Türkiye olsun, İran olsun, Mısır olsun. Nede olsa Türkiye stratejik düşünce olmadan büyük devlet olamaz. Pkk saldırı yapıyor. Bizim insanımız gerçeği tahmin ediyor. Hemen aklına İsrail, ABD ve Avrupa işi diyolar. Türkiyede işgal altındaki topraklarda belirli topluluklara devlet kurulmasına izin versin. Maddi ve manevi destek versin  Artık onlarda bu bölgelerde olacak olayların arkasında Türkiye var desin. Bunuda Müslüman kardeşlerimizin desteğiyle beraber organize etsin. Birlikten güç doğar. Kardeşin kardeşe vaadi çok görülmemeli. Ha benim toprağım, ha arap kardeşlerimin. Artık Türkiye başka ülkelere ait haritalar çizmeli. ABD ve İSRAİL değil.


Unutulmamalıki bu coğrafya eski Osmanlı coğrafyası. Bu coğrafyada en çok sözü geçmesi gereken ülke Türkiye. Kaldıki Türkiye ABD'da, Avrupa'da devlet kurdurmaya kalkmıyor. Kendi coğrafyasındaki sömürgeye dur demenin, önüne geçmenin yolunu arıyor.


Her seferinde Kudüs, Filistin, Batı Şeria da yapılan katliamlara ABD, kınama dahi yapmıyor ve İsrail'i itidale çağırıyor. Barış masasına çağırıyor. Haması terör örgütü ilan ediyor. Bu şunu gösteriyor. İt iti ısırmıyor.


ARTIK TÜRKİYE HAREKETE GEÇMELİ. BU BÖLGEDE DAHA FAZLA SESSİZ KALAMAZ. BU VEBALİN ALTINDA EZİLİR. ARAP AYAKLANMALARINDA SURİYE'DE, ÜRDÜN'DE, MISIR'DA, LÜBNAN'DA, LİBYA'DA, AYAKLANMALARIN OLMADIĞI BÖLGELERDENDE AFGANİSTAN'DA, PAKİSTAN'DA AÇILAN TÜRK BAYRAKLARI ARAPLAR BİZE İHANET ETTİ DİYENLERİN SURATINA TOKAT OLSUN. KAPAK OLSUN. İÇİMİZDEKİ BU FİTNE FESATCI SOYSUZLARA DUR DİYELİM. BUNLAR KASITLI YAPILAN İŞLER. ARAPLARI TÜRKLERDEN, TÜRKLERİDE ARAPLARDAN SOĞUTMANIN EN İYİ YOLU BU TÜR LAFLAR. BİZİM ARAPLARLA, TÜRKİ DEVLETLERİ İLE, KÜRTLERLE TARİHTEN GELEN BİR KÜLTÜR, KADER VE DİN BİRLİĞİMİZ VAR. TIPKI AVRUPA'DA OLAN DİN BİRLİĞİ GİBİ.


SON SÖZ : UNUTULMAMALI Kİ EN İYİ SAVUNMA TAARRUZDUR.